© Müzakerat 2017 - 2021

AK Partinin Eyüpsultan mitingi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3) Kürdistanı çok sevenler Kuzey Iraktaki Kürdistan bölgesine defolsunlar, oraya gitsinler. Bu ülkeyi bölemeyecekler. Ülkemizi parçalayamayacaklar. Bu yola tevessül edenlere de aynen F16 oluruz, İHA, SİHA oluruz üzerlerinde patlarız Nasıl Cudide, Gabarda, Tendürekte, Kandilde inlerine girdiysek, bunları oralara gömdüysek sandığa da 31 Martta bunları, gelin gömelim Bir yandan ülkesi ve milleti için gece gündüz çalışan Cumhur ittifakı var, diğer yanda ise kendi çıkarları ve hırsları uğruna terör örgütleriyle dahi iş birliği yapmaktan kaçınmayan bir başka ittifak var

İSTANBUL (AA) Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kürdistan'ı çok sevenler Kuzey Irak'taki Kürdistan bölgesine defolsunlar, oraya gitsinler. Bu ülkeyi bölemeyecekler. Ülkemizi parçalayamayacaklar. Bu yola tevessül edenlere de aynen F16 oluruz, İHA, SİHA oluruz üzerlerinde patlarız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Eyüpsultan Meydanı'nda düzenlediği mitingde, "Nasıl Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de inlerine girdiysek, bunları oralara gömdüysek sandığa da 31 Mart'ta gelin gömelim. Şimdi Bay Kemal kimlerle kol kola? Terör örgütüyle. Öyle mi? Arkasında kim var, teröristler var. Bay Kemal bunlarla beraber gidiyor. İşte kim var? Sözde İYİ Parti. Kim var? Saadet... Dörtlü çete. Bu dörtlü çete şu anda sandığa beraber gidiyorlar. Biz de Cumhur İttifakı'yla gidiyoruz. Cumhur İttifakı 'beka meselesi' diyor. Kime? İşte bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenlere karşı beka meselesi." diye konuştu.

HDP'li milletvekillerinin söylemlerine ilişkin vatandaşlara izlettiği videonun ardından, Erdoğan şunları kaydetti:

"Ne diyor, 'Kürdistan'. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye'de Doğu Anadolumuz var. Güney Doğu Anadolumuz, Karadenizimiz, Akdenizimiz, Orta Anadolu bölgemiz var. Egemiz, Marmaramız var. Kürdistan'ı çok sevenler Kuzey Irak'taki Kürdistan bölgesine defolsunlar, oraya gitsinler. Bu ülkeyi bölemeyecekler. Ülkemizi parçalayamayacaklar. Böyle bu yola tevessül edenlere de aynen F16 oluruz, İHA, SİHA oluruz üzerlerinde patlarız. Zira bu topraklara öyle kolay kolay gelinmedi. 22 milyon kilometrekareden, küçüle küçüle 780 bin kilometrekareye geldik. Şimdi buraya bölme, parçalama asla ve kata buna fırsat vermeyiz. 15 Temmuz'da bunlara gereken dersi verdik mi? Şimdi yine bunları nasıl hukuk içerisinde toplayıp cezaevlerine gönderiyorsak, bundan sonra da aynısı olur. Şu anda da hala devam ediyoruz. Yüzerce, binlerce teröristi etkisiz hale getirdik ve yine getirmeye devam ediyoruz. Bu işi halledeceğiz. Niçin? Halkımızın huzuru için. Halkımızın huzurunu, refahını asla, kimseye yedirmeyeceğiz."

"Aşkınan çalışan yorulmaz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını devraldıklarında öyle bir manzarayla karşılaştıklarını, bu manzara karşısında hem üzüldüklerini hem ürktüklerini ifade ederek, yılmadan, usanmadan yola devam ettiklerini ve bugünlere geldiklerini söyledi.

İstanbul'un dünyanın sıradan bir şehri olmadığını, kente çok büyük hizmetler gerektiğini dile getiren Erdoğan, önce Marmaray deyip, bunu yaptıklarını, milyonlarca insanın Marmaray'ı kullandığını, bu sayede Asya ile Avrupa'yı birleştirdiklerini ifade etti.

Erdoğan, "yetmez" diyerek, Avrasya Tüneli'ni de yaptıklarını belirterek, "Avrasya Tüneli'nden de otomobillerimizle geçiyor muyuz? Sormak lazım Bay Kemal sen de geçtin mi acaba? Tavsiye ederiz, geçsin ama kıskanmayız. Yetmez dedik bir de Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık mı? Üçüncü bir gerdanlık oldu Boğaza. Ama bu CHP'liler bunu istemediler. Marmaray'ı, Avrasya'yı istemediler. İsteseniz de istemeseniz de şimdi üç katlı, denizin altından bir tüp geçit daha yapıyoruz. Onu da yapacağız. Onunla da kalmayacağız Kanal İstanbul gecikti ama onu da yapacağız. Bu CHP'liler bunu da istemiyor." diye konuştu.

Bütün bunların şu anda hızla devam ettiğini, bütünüyle modern bir şehir olarak İstanbul'u tarihiyle, bugüne kavuşturduklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hani Neşet Ertaş diyor ya 'Aşkınan çalışan yorulmaz'. Yorulmadık. Hele hele şu heyecanı, coşkuyu görüp de yorulmak mümkün mü? İşte Eyüpsultan'da şu anda 10 binler var. 10 binler bugün bir heyecanı ortaya koyuyor. İşte diyorum ki gece gündüz durmadan çalışalım, koşalım. Rabbim ancak çalıştığınızın karşılığı diyor. Öyleyse bunu halledelim. Bu şehir için, bu şehrin insanları için hiçbir şey yapmayanlar bizim çalışmalarımızı engellemek için adeta seferber oldular. Dörtlü çete... Biz de Cumhur ittifakını kurduk."

"Cezaevinin duvarları ve demirler bu yolu kapatmaya yetmedi"

Erdoğan, kendisinin görevinden uzaklaştırılarak, demir parmaklıklar arkasına gönderildiğini hatırlatarak, 4 ay 10 gün cezaevinde kaldığını, dışarıya çıkınca partilerini kurduklarını ve 16 ay sonra tek başlarına iktidara geldiklerini aktardı.

Milletle aralarında, kalpten kalbe, gönülden gönüle giden bir yol olduğunu dile getiren Erdoğan, cezaevinin duvarlarının ve demirlerinin bu yolu kapatmaya yetmediğini, cezaevindeyken yaklaşık 8 bine yakın mektup aldığını ve hepsine cevap yazdığını, aradaki o bağı koparmadıklarını kaydetti.

Erdoğan, Başbakanlığı döneminde de yüreğinin bir yarısının hep İstanbulda olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Anadolu'nun değişik yerlerine gittiğimde, bakıyordum ki bazı gençler, çocuklar çerçeveletmiş o mektuplarla karşıma geliyorlardı. Bana o mektubu gösteriyorlardı. Bu tabii ayrı bir heyecan, coşku veriyor. Başbakanlık 11 yıl, ardından Cumhurbaşkanlığı sizlerin sayesinde, şimdide de Türkiye'ye hizmete devam. Her ilçesini, caddesini, sokağını bildiğimiz bu şehrin eksiklerinin giderilmesini için bakanlıklarımızla, belediyemizle yoğun bir mesai yaptık. Bugün İstanbul'un eksikleri yok mu? Elbette var. Ama bu İstanbul, 25 yıl öncesinin İstanbul'u değil. Dolayısıyla bu İstanbul'un eksiklerinin, ihtiyaçlarının, beklentilerinin çeyrek asır öncesiyle bir ilgili yok. Milletimiz için bugün çöplerin toplanması, tabii CHP'li belediyelerin olduğu kimi ilçeler hariç, gayet tabii bir hizmettir. Milletimiz için musluğunu açtığında tertemiz su akması zaten olması gereken bir hadisedir. Milletimiz için doğal gazın yaygınlaşması, çok normal bir durumdur. Miletimiz için metroda, metrobüste, modern otobüslerde seyahat etmek, dışarıdaki hava durumuna bağlı olmaksızın Marmaray ile Avrasya Tüneli ile karşıdan karşıya geçmek, gayet tabii bir hal almıştır."

Kendisinin belediye başkanı olduğunda, Macarlara ait Ikarus marka otobüslerin kullanıldığını, mazot kokusundan otobüsün içinde duralamadığını anlatan Erdoğan, İstanbul'a ilk defa kendilerinin belediye başkanlığı döneminde Mercedes otobüslerin girdiğini, ondan sonra da bunun geliştirildiğini söyledi.

"Şu anda İstanbul ve diğer vilayetlerde kalite hakim"

Erdoğan, şu anda İstanbul'da ve diğer vilayetlerde de artık kalitenin hakim olduğunu ifade ederek, "Yani benim halkıma, vatandaşıma modern hizmetin ön adımlarını attık. Nereden geldiğimizi bilmezsek bugün bulunduğumuz yerin kıymetini anlayamayız. Nereye gideceğimizi de bilemeyiz." dedi.

Bu durumun gençlere de anlatılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, zira bu seçimde 18 yaş gurubundan 1 milyon gencin oy kullanacağını aktardı.

Erdoğan, iktidara geldiklerinde seçme yaşının 18, seçilme yaşının ise 30 olduğunu ifade ederek, seçilme yaşını önce 25'e, sonra da "Bu da yetmez" diyerek 18'e indirdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz insanın yaratılmışların en şereflisi olduğunu bilerek, ona değerini vererek dedik ki "30 yaş uygun değil. 18 hem seçme hem seçilme yaşı olacak. Bütün dünyayı inceledik ve buna göre de adımı attık. Onun için hafıza tazelemesini her fırsatta yapıyorum ki kararlarımızı doğru verelim. Hizmetlerini yarıştıranlarla laf yarıştıranların farkını başka türlü ortaya koyamayız. İnşallah 31 Mart'ta kazanan bir kez daha hizmet siyaseti olacaktır. İstanbul 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle, memleket işi gönül işi diyor muyuz? İstanbul, 31 Mart'ta hizmet siyasetini tercih ediyor muyuz? İstanbul 31 Mart'ta tercihimizi istikrar ve güvenden yana kullanıyor muyuz? İstanbul 31 Mart'ta şehrimizi gönül belediyeciliği ile buluşturuyor muyuz? Unutmayınız, 31 Mart'ta sadece belediye başkanlarını seçmekle kalmayacak aynı zamanda şehrimizin ve ülkemizin geleceği için de tercihte bulunacağız. Bir yandan ülkesi ve milleti için gece gündüz çalışan Cumhur ittifakı var, diğer yanda ise kendi çıkarları ve hırsları uğruna terör örgütleriyle dahi iş birliği yapmaktan kaçınmayan bir başka ittifak var. Bir yandan İstanbul'a ve Türkiye'ye verdikleri hizmetleriyle temayüz etmiş belediye başkan adayları var, diğer tarafta millete hakaret eden, milleti tahkir eden, küçümseyen, hatta hızını alamayıp azarlayan bir zihniyet var. İstanbul, 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? İstanbul 31 Mart'ta geleceğine sahip çıkıyor musun? İstanbul ihmal yok, 31 Mart'ta sandığa, demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıyor musun? Sandık ihmal edilmesin. Allah birliğimizi, beraberliğimiz, kardeşliğimiz daim eylesin."

Erdoğan, miting sonrası vatandaşlara keten bezden çanta içerisinde çay dağıttı. Eyüpsultan'dan seçim otobüsüyle ayrılan Erdoğan, yolda kendisini bekleyen ve görüşmek isteyen bazı vatandaşları otobüsü alarak, bir süre sohbet etti.

(Bitti)



İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER