AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Batman’da basın mensuplarıyla bir araya geldi:
GÜNDEM”(RusyaUkrayna savaşı) Krizin ilk gününden itibaren Türkiye fevkalade önemli ve tarihi rol üstlenmiştir. Savaşın tarafı olmadan her iki tarafla rahat konuşabilen neredeyse dünyadaki tek ülke olarak ilk andan itibaren barış sürecini kolaylaştırıcı bir aktör olmak, arabuluculuk rolünü üstlenmek gibi Türkiye son derece hassas bir noktada durmuştur. Türkiye’nin bu tercihi bu rolü bu siyaseti bütün dünya ülkeleri bakımından da örnek teşkil etmiştir” ”Türkiye’de şu anda önemli olarak konuşulan ittifaklardan birisi de muhalefetin oluşturmuş olduğu 6 artı 1’lik ittifak. Israrla 6 artı 1 dedikçe ittifakı oluşturan partiden gelen cevap, ’Hayır burada 6 parti var.’ diyorlar. Doğru masada 6 parti var ama masada ruhu olan 7. bir parti var. O da HDP” ”Yüzde 10’luk barajın yüzde 7’ye indirilmesi önemli ve olumlu bir adım. Dolayısıyla temsilde adaletin daha da rahat sağlanabilmesi, bu baraj meselesiyle mümkün olacak”
BATMAN (AA) AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, RusyaUkrayna savaşına ilişkin, krizin ilk gününden itibaren Türkiye'nin fevkalade önemli ve tarihi rol üstlendiğini belirterek, "Savaşın tarafı olmadan her iki tarafla rahat konuşabilen neredeyse dünyadaki tek ülke olarak ilk andan itibaren barış sürecini kolaylaştırıcı bir aktör olmak, arabuluculuk rolünü üstlenmek gibi Türkiye son derece hassas bir noktada durmuştur." dedi.
Batman'daki temasları kapsamında bir otelde düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Kurtulmuş, Batman halkının ve bütün milletin yaklaşan ramazan ayını tebrik ederek, ramazanın bereketiyle dostluğuyla kardeşliğiyle adaletiyle barışla ülkeye tecelli etmesini, tüm İslam alemine hayırların kapısını açmasını temenni etti.
"Ateşkesin temin edilmesi için Türkiye büyük bir misyon üstlendi"
Rusya Ukrayna savaşına değinen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu krizin ilk gününden itibaren Türkiye fevkalade önemli ve tarihi rol üstlenmiştir. Açık, şeffaf, ilkeli ve kararlı adil dış politika anlayışıyla bu krizin, bu savaşın tarafı olmadan her iki tarafla rahat konuşabilen neredeyse dünyadaki tek ülke olarak ilk andan itibaren barış sürecini kolaylaştırıcı bir aktör olmak, eğer taraflar ısrar ederler ve gerek görürlerse bu süreçte arabuluculuk rolünü üstlenmek gibi Türkiye son derece hassas bir noktada durmuştur. Türkiye'nin bu tercihi, bu rolü, bu siyaseti bütün dünya ülkeleri bakımından da örnek teşkil etmiştir. Dünya basınında Sayın Cumhurbaşkanı'mız üstlenmiş olduğu bu barışı kolaylaştırıcı misyon dolayısıyla fevkalade ciddi övgüler aldı. Hatta dünya basınında bu süre içerisinde en çok ilgi duyulan bir politik lider olarak Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bir küresel lider fonksiyonunu icra ettiğine hepimiz şahit olduk. Bu süreç içerisinde şimdiye kadar 40'a yakın devlet ve hükümet başkanıyla görüşmeler yaparak bir kısmı yüz yüze bir kısmı telefonla olan müzakerelerle bu sürecin bir an evvel atlatılması ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırısıyla başlayan savaşın bir an evvel nihayete erdirilmesi ve ateşkesin temin edilmesi için Türkiye fevkalade büyük bir misyon üstlendi."
"Cumhurbaşkanı'mızın uygulamış olduğu rol övünç kaynağımız"
Sadece Cumhurbaşkanı değil başta Dışişleri Bakanı olmak üzere ilgili bakanların da adeta bir mekik diplomasi uygulayarak bu süreçte Türkiye'nin barışçıl tezleri ya da barışı kolaylaştırıcı tezleri ve inisiyatiflerinin her iki tarafa da ifade edildiğine işaret eden Kurtulmuş, Antalya Diploması Forumu ile RusyaUkrayna müzakere heyetlerinin İstanbul'da bir araya gelmesini hatırlattı.
Kurtulmuş, müzakerelerde önemli mesafe alındığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bunun sonucunda bugün iki şehrin etrafındaki kuşatma Ruslar tarafından kaldırıldı ve Belarus sınırlarına doğru çekildiği yönünde haberler gelmeye başladı. Ümit ediyoruz ki bu çerçevede bir an evvel barış sağlanır. Yaşanan insani krizler, dramlar sonlandırılmış olur. Büyük bir bölgesel ve küresel çatışma potansiyeli taşıyan bu savaş sonlandırılarak Karadeniz'de esenliğin topyekün sağlanmasına katkıda bulunmuş olur. Türkiye'nin ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bu süreçte uyguladığı rol, fonksiyon gerçekten övünç kaynağımız, Türkiye için iftihar meselesi. Türkiye böylesine önemli bir krizde, NATO'nun Avrupa Birliği'nin, Çin'in, Rusya'nın ve bir sürü ülkenin işin içerisine girdiği ama bir türlü çözüm bulamadığı çözümü kolaylaştıracak yaklaşımları gösteremediği bu süreçte barışı kolaylaştırma yönündeki öncü rolü itibarıyla tarihi bir misyon üstlenmiştir. Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanı'mızın küresel liderliğinin bir kere daha ortaya konulduğu ve herkes tarafından kabul edildiği bir noktaya gelinmiştir. Nihayetinde sonuç almayı düşünürüz. Sonuç nedir? Savaşın bir an evvel bitmesi. Sonuç bir an evvel Karadeniz'in esenlik ve barış denizi haline gelmesi. Bunun asla ve asla iç politikayla ilgisi yok. Türkiye ve Türkiye'nin lideri Sayın Cumhurbaşkanı'mızın uluslararası camiada böyle itibar ve ilgi görmesi bu süreçteki fonksiyonları dolayısıyla öyle görünüyor ki muhalefetten bazılarının da hoşuna pek gitmedi. Her ne kadar çok yüksek perdeden Türkiye'nin bu fonksiyonuna karşı söz söylemek cesareti gösteremiyorlarsa da daha şimdiden cılız da olsa birkaç ses gelmeye başladı."
"BM Rusya Ukrayna savaşında seyirci kalmış, hiçbir fonksiyon icra edememiştir"
Böylesine uluslararası, milli bir meselede bunu iç politika meselesi haline dönüştürüp hükümete karşı ülkenin başarısını gölgeleyecek sözler söylemenin siyaseten ayıp olduğunu, siyasi terbiyeye yakışmayacağını dile getiren Kurtulmuş, partiler olarak farklı noktalarda durulabileceğini ancak ülkenin milli meselelerinde herkesin ortak bir noktada hareket etmesi gerektiğini bildirdi.
Kurtulmuş, "Yapılan kamuoyu araştırmaları, yüzde 80 bu süreçte Cumhurbaşkanına ve Türkiye'nin inisiyatifine halkın destek verdiğini gösteriyor. Böylesine önemli bir mutabakatta dahi birtakım aykırı sesler çıkartarak bundan da siyaset üretmek isteyen varsa pes doğrusu. Onları kendi kinleri içerisinde bırakıyoruz ve bunun Türkiye siyasetine hiçbir katkısı olmadığını söylemek istiyorum." şeklinde konuştu.
"Temsilde adaletin daha rahat sağlanabilmesi, baraj meselesiyle mümkün olacak"
Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin önemine değinen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye kamuoyunun ittifak içerisinde olduğu konulardan biri 12 Eylül rejimiyle gelmiş olan yüzde 10'luk barajın çok yüksek olduğudur. Birçok partinin parlamentoya giremediği için temsilde adaletin zorlandığı hep bir şikayet ve itiraz konusuydu. Bu anlamda yüzde 10'luk barajın yüzde 7'ye indirilmesi önemli ve olumlu bir adımdır. Daha da indirilebilir miydi? İndirilirdi. Ama sonuç itibarıyla barajın bu noktaya gelmiş olması bile Türkiye ve demokrasimiz bakımından bir kazanım. Ayrıca geçtiğimiz seçimde uygulanan ittifakların ortak baraj altında seçime girmesiyle, biliyorsunuz şu an parlamentoda halkın verdiği oyların yaklaşık yüzde 95'i temsil ediliyor. Dolayısıyla temsilde adaletin daha da rahat sağlanabilmesi, bu baraj meselesiyle mümkün olacak."
Barajın aşağıya çekilmesinin olumlu bir yaklaşım olduğuna işaret eden Kurtulmuş, bunun ayrıca partilerin bundan sonraki süreçte daha adil bir yarışa girmelerinin imkanını sağlayacağını aktardı.
"Masada 6 parti var ama masada ruhu olan 7. bir parti var, o da HDP"
Kurtulmuş, altı muhalefet partisinin bir araya gelmesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'de şu anda önemli olarak konuşulan ittifaklardan birisi de muhalefetin oluşturmuş olduğu 6 artı 1'lik ittifaktır. Israrla 6 artı 1 dedikçe ittifakı oluşturan partiden gelen cevap, 'Hayır burada 6 parti var.' diyorlar. Doğru, masada 6 parti var ama masada ruhu olan 7. bir parti var. O da HDP. HDP'nin o masada olmaması düşünülemez. Çünkü HDP'nin oylarını almamış olan bir ittifak, karşı taraftaki 6'lı ittifakı kastediyorum, seçim yarışı içerisinde ortak dahi olmasa yarışın kulpunu dahi tutması mümkün değil. Bunu bildikleri halde seçmenlerini ürkütmemek için bunu telaffuz etmiyorlar ve başından beri HDP ile işbirlikleri açık, gizli bir ilişkiyi sürdürüyorlar. Bu durum da zaman zaman HDP'nin haklı olarak tepesini attırıyor ve itirazları oluyor. Bu 6'lı ittifaka zaman zaman ayar verecek sözler söylüyorlar. 'Biz de buradayız, biz olmadan, bizim oyumuz olmadan bu sıralarda oturamazsınız.' sözlerini Meclis'te de duydum. 'İstanbul ve Ankara seçimlerinde bizim oyumuz olmasıydı bu kadar oy alamazdınız.' diyerek fırça attılar. Siyasi figürlerin siyasi ittifaklarını açık, şeffaf ve anlaşılır bir şekilde görmek isteriz."
Numan Kurtulmuş, şu anda Türkiye'de millet tarafından seçilmiş meşru bir hükümet olduğunu vurgulayarak, "Bu hükümetin üzerinde siyaset yaptığı meşru bir Cumhurbaşkanlığı yönetim modeli vardır. Yani bu birisi istedi diye, bir parti istedi diye bulunmuş bir yöntem değil. Parlamentoda belirli sayıya ulaşılmış ve referanduma gidilmiş, milletin oylarıyla parlamentoda Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmiştir." dedi.
Bu sistem yokmuş ve gayrimeşruymuş gibi konuşmanın demokrasiye aykırı, millet ittifakına da hakaret olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Dolayısıyla herhangi bir parti veya partiler ittifakı, bir konuda bir teklifte bulunabilir ama mevcut Türkiye sisteminin yönetim modelini gayrimeşru göremez. Bu modele karşı kendisinin nasıl hareket edeceğini ortaya koyması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, şu anda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden başka bir sisteme geçişin sağlanması için parlamentoda çoğunluğun olması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Karşı taraftaki ittifakın çoğunluğu nerede? Hadi diyelim çoğunluğu seçim sonrası için planlıyorlar. Seçim sonrasında parlamentoda anayasaya götürecek bir çoğunluk da bulup bulmayacaklarını nereden biliyorlar ya da referanduma gittikleri zaman milletin parlamenter sisteme geçiş noktasındaki kararlılığından ne kadar emin olacaklar? Dolayısıyla bu süreç tamamıyla siyaset malzemesi olarak kullanılan bir sözden ibaret. Yani 6 artı 1'i bir araya getirecek şimdiye kadar bulunan tek tutkal parlamenter sisteme geçiş meselesi. Onun da ne olduğu belli değil. Hangi konularda, hangi milli meselelerde hangi adımların atılacağı ise ciddi bir şekilde şüpheli."
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Seçim tarihi ile bazı metropol şehirlerde AK Parti'nin yerel seçimleri kaybetmesinde Kürt seçmenin rolünün sorulması üzerine Kurtulmuş, "Bir erken seçim ya da baskın seçim yoktur." dedi.
Kurtulmuş, seçimin zamanında, 2023'ün haziran ayında yapılacağını belirterek, AK Parti'nin Kürt seçmenlerle gönül bağını en sıkı şekilde sürdürdüğünü ve bu anlamda herhangi bir sorunun olmadığını ifade etti.
"AK Parti, demokrat, reformcu, kapsayıcı ve kuşatıcı bir parti"
Numan Kurtulmuş, "Bu anlamda da Türkiye'de önemli bir nüfus yoğunluğunu oluşturan Kürt kökenli Kürt kardeşlerimizin varlığı siyaseten de son derece önemli bir gerçek. Türkiye'de siyaseti kimlikler üzerinden yapmak değil, siyasette birleştirici, bütünleştirici bir unsur olarak bu meseleye yaklaşıyoruz. Türkiye'de Türklerle Kürtlerin kaderinin birbirinden ayrı olmadığını Türklerle Kürtlerin haklarının birbirinden farklı olmadığını ve 84 milyon yurttaşımızın tamamını kuşatacak kapsayıcı kuşatıcı bir siyaseti AK Parti'nin temel ödevlerinden birisi olarak görüyoruz." diye konuştu.
Bu yaklaşımın seçim için değil AK Parti'nin varlık sebebi olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "AK Parti'nin 4 temel özelliği var. AK Parti, demokrat, reformcu, kapsayıcı ve kuşatıcı bir parti. Yani Türkiye'nin her yerinde her tarafında olan bir parti. Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez, Laz, Sünni, Alevi, herkesin partisidir. Bu kapsayıcılığı, kuşatıcılığı AK Parti bugün de koruyor. AK Parti aynı zamanda milli yerli politikalar geliştirmek üzere kararlı tutum sergileyen bir siyasi hareket." şeklinde konuştu.
Sadece Türkiye topraklarında değil bu coğrafyadaki bütün halkların kaderlerinin birbirlerine bağlı olduğu kanaatinde olduklarına dikkati çeken Kurtulmuş, Türk'ün kaderini Kürt'ün ya da diğer unsurların kaderinden ayırmanın mümkün olmadığını bildirdi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Hep beraber Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak eşit ve özgür vatandaşlar olarak hep daha ileriye gideceğiz, hep daha güçlü olacağız. Bunun için 20 yıllık sürede, fevkalade özellikle ana dilinin rahat kullanılabilmesi, ana dilde eğitim yapılabilmesi ve belli konulardaki baskıların ortadan kaldırılması konusunda AK Parti'nin ortaya koyduğu reformcu siyaset anlayışı meydanda. 84 milyon yurttaşımız vatandaşımızdır, kardeşimizdir ve bu gönül bağını kuvvetlendirerek yolumuza devam ediyoruz. Varsa bazı uygulamadaki yanlışlıklar bunları da telafi ederek yolumuza devam ederiz. Bizim siyasetteki kuralımız şudur; halkın menfaatine olan her şeye gücümüz yettiğince destek veririz."
"Bir yalan söylüyorlar, o yalanı bir yalanla daha örtüyorlar"
Suriyelilerle ilgili bilgi kirliliği yaşandığı yönündeki soru üzerine Kurtulmuş, "Bunu siyaset üstü mesele haline getiren bir muhalefet var." dedi.
Numan Kurtulmuş, daha önce de Katarlı öğrencilerin sınavsız şekilde tıp fakültelerine girdiğine ilişkin iddiaların da dile getirildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"'Katarlı öğrenciler sınavsız olarak tıp fakültelerine giriyorlar' yalanını utanmadan söyleyen Türkiye'de en çok oy almış 2. partinin Sayın Genel Başkanına sorsan, 'Ben ne zaman söyledim bu lafı?' der. Bir yalan söylüyorlar, o yalanı bir yalanla daha örtüyorlar. Ve ondan sonra kendileri de unutuyorlar ne söylediklerini. Ama kamuoyunda iz bırakıyor. Maalesef bugün karşı karşıya kaldığımız mesele budur.
Şimdi Katarlılar, Katar'ı şeytanlaştırmak üzerinden orada da başka şeyler yapmak istiyorlar, öyle anlaşılıyor. Baktık ki dün bir yalan daha ortaya çıkmış, bilmem ne kadar küçükbaş hayvan, uçaklarla Katar'a götürülmüş, ya el insaf. Akıl sahibi birisinin bunu söylemesi mümkün değil. Yani böyle bir şeyin bu şekilde ulaştırılması da mümkün değil. Türkiye'nin de böyle ihracatı yok. Katar'a yapılan ihracat 2025 binler seviyesinde bir hayvan ihracatından bahsediliyor. Bir hafta sonra sorun, bu yalanı da unutacak. Yalan, iftira, algı operasyonu ama ondan sonra bunların tortusu kalıyor. Bu doğru bir şey değil. Yıllardır Türkiye siyasetinin içindeyiz. Bu kadar rahat yalan söyleyebilen ve bu yalanları da kendi yalanları ile örterek Türkiye'de kamuoyu oluşturabilen bir muhalefet anlayışını görmedik."
"İnşallah Suriye'de kalıcı bir barışın sağlanması mümkün olur"
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Türkiye'nin sığınmacılarla ilgili üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını bildirdi.
Ülkenin bundan sonra çok daha fazla mülteci akınını karşılayabilecek imkanının olmadığının aşikar olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye olarak yaptığımız, sınır ötesi operasyonlarla özellikle Suriye'nin kuzey bölgelerinde güvenliğini sağlayarak Suriyeli kardeşlerimizin oraya gitmesini temin etmektir. İnşallah Suriye'de bütün toplumun işin içerisinde olduğu kalıcı bir barışın sağlanması mümkün olur ve demokratik seçimlerle Suriye halkı kendi idarecilerini seçerek, hayat normale döner. Bundan en fazla memnun olacak komşusu, dostu da Türkiye'dir." diye konuştu.
AK Parti olarak ittifak anlayışlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, "Anlayışımız partilerin yöneticileri bir araya gelecekler de herhangi bir konu etrafında anlaşacak ve öyle bir ittifak olacak şeklinde görmüyoruz. En sağlam ittifak sahada milletin yaptığı ittifaktır. Türkiye'de mesela Cumhur İttifakı'nın bu kadar sağlam olmasının en temel sebebi 15 Temmuz gecesidir. 15 Temmuz gecesinde verilen bu ortak mücadele ile milletimiz bir taban oluşturmuştur." şeklinde konuştu.
Programa, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir, AK Parti MKYK Üyesi Alaattin Parlak ve AK Parti Batman İl Başkanı Abdullah Akif Gür de katıldı.
Kurtulmuş daha sonra Batman Valiliğini ziyaret ederek, Vali Hulusi Şahin ile görüştü.
İlginizi Çekebilir
Yetkisiz çakar ve ruhsatsız silaha cezalar arttırıldı
Yetkisiz çakar kullanımına ve ateşli silahlara yönelik cezaların artırılmasını da içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, vermeyeceğiz" dedi.
66 ilde FETÖ'ye Kıskaç operasyonu
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 66 ilde FETÖ’ye yönelik düzenlenen 'Kıskaç-30' operasyonlarında 459 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
Yenidoğan çetesi için hesap vakti
İstanbul'da, haksız kazanç elde etmek için bebek acil hastaların ölümlüne neden oldukları iddia edilen 'Yenidoğan çetesi' davasının ilk duruşması dün görüldü. Kimlik tespiti yapılan sanıkların savunmalarına bugün devam edilecek.