© Müzakerat 2017 - 2021

Afganistan, barışa giden yolda bir kavşak

Pakistan Dışişleri Bakanı Kureyşi: Afganistan, barışa giden yolda bir kavşak gibi. Sarf edilen her çaba, sadece Afganistanın değil, tüm dünyanın kazanacağı bir yolda ilerlememizi sağlıyor. Bu kavşağı kaçırmamamız gerekiyor Eski Afganistan Başbakanı Hikmetyar: Afganistanda on yıllardır süren savaş, Afganistanın savaşı değildir. Bu savaşa Afganistan maruz bırakıldı ve yeni nesillere miras kalıyor Eski Belh Valisi Ata Muhammed Nur: Ülkemizde güvenliğin sağlanmasının ardından bölge güvenli hale gelecektir. Bölgenin güvenliği Afganistanın güvenliğine bağlı

BURBAN (AA) Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Taliban ve ABD arasında başlayan Afganistan'da barış görüşmelerinin yeni bir fırsat olduğunu belirterek, "Afganistan, barışa giden yolda bir kavşak gibi. Sarf edilen her çaba, sadece Afganistan'ın değil, tüm dünyanın kazanacağı bir yolda ilerlememizi sağlıyor. Bu kavşağı kaçırmamamız gerekiyor." dedi.

Pakistan’ın Burban kasabasındaki bir otelde düzenlenen Afganistan Barış Konferansı’na, Kureyşi'nin yanı sıra eski Afganistan Başbakanı Gülbeddin Hikmetyar, Afganistan Yüksek Barış Konseyi Başkanı Muhammed Kerim Halili, Cemiyeti İslami lideri Muhammed Ata Nur ile çok sayıda Afgan siyasi partileri temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi 57 kişi katıldı.

Lahor Düşünce Merkezi ve Güney Asya Stratejik İstikrar Enstitüsünce düzenlenen konferansın açılışında konuşan Kureyşi, Afganistan'da ABDTaliban görüşmeleriyle yeniden başlayan barış sürecinin, yeni imkanlar doğurduğunu söyledi.

Yeni barış imkanının kaçırılmaması gerektiğini ifade eden Kureyşi, "Afganistan barışa giden yolda bir kavşak gibi. Sarf edilen her çaba sadece Afganistan'ın değil, tüm dünyanın kazanacağı bir yolda ilerlememizi sağlıyor. Bu kavşağı kaçırmamamız gerekiyor." diye konuştu.

Pakistan'ın Afganistan'da çözüm için her türlü desteği vereceğini dile getiren Kureyşi, "Tüm Afgan halkı burada bulunan liderlerden kendileri için daha iyi bir gelecek hazırlamasını istiyor." ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü bozulmamış, demokratik ve istikrarlı bir Afganistan hayal ettiklerini söyleyen Kureyşi, şöyle devam etti:

"Afgan halkından sonra on yıllar süren iç karışık ve istikrarsızlığın ikinci en büyük kurbanı, Pakistan halkı oldu. Pakistan'ın güvenliği, Afganistan'ın içinde bulunduğu durumdan derinden etkileniyor. Bu yüzden Afganistan'ın istikrarı ve güvenliği Pakistan'ın ulusal çıkarınadır."

İki ülkeye düşmanlık güdenlerin, Afganistan ve Pakistan arasında güvensizlik tohumları ektiğine dikkati çeken Kureyşi, "İki ülkeye de faydası olmayan birbirimizi suçlamaya ve güvensizlik döngüsüne bir son vermeliyiz. Bu şekilde ilerlememiz mümkün değil. Bu yüzden iki ülke liderleri de ortak çıkarlar noktasında güven bağları kurmak için çalışıyor. Kimsenin bizim çıkarlarımızı belirlemesine izin vermemeliyiz." dedi.

"Dünya Pakistan'ın önerisinde buluştu"

Pakistan'ın Afganistan'da barış için siyasi çözüm önerisinde bulunurken bazı ülkelerin askeri çözüm seçeneğini kullandığını vurgulayan Kureyşi, "Başkaları askeri müdahalelerle çözüm bulmaya çalışırken biz kesin çözüm için her zaman siyaset yolunun kullanılmasını önerdik. Geldiğimiz noktada diğerlerinin de bizimle aynı şekilde düşünmeye başlaması mutluluk verici." değerlendirmesini yaptı.

Siyasi yollarla çözüm için Pakistan'ın bölge ülkeleriyle de görüş alışverişinde bulunduğunu anlatan Kureyşi, bölgesel konsensus için Çin, Rusya ve Türkiye gibi bölge ülkeleriyle bir araya geldiklerini sözlerine ekledi.

"Afganistan'daki savaş Afganistan'ın savaşı değil"

Konferansta konuşan eski Afganistan Başbakanı Gülbeddin Hikmetyar, dünyada Afganistan ve Pakistan'da istikrar istemeyenlerin olduğunu söyleyerek, "Afganistan'da on yıllardır süren savaş, Afganistan'ın savaşı değildir. Bu savaşa Afganistan maruz bırakıldı ve yeni nesillere miras kalıyor." dedi.

Afganistan'da barışın sadece Afganistan'a değil, tüm bölge ve dünyaya yarar sağlayacağını belirten Hikmetyar, "Afganistan'ın Orta ve Güney Asya'ya yakınlaşmasını, buradaki ticari pazarlarda yerini almasını istemeyenler var. Afganistan bu pazarlara ulaşır ve barışa kavuşursa ellerindekini kaybedeceğini biliyorlar. Pakistan gibi dost ülkeler ise bizim barışa kavuşmamızı ve ticari ilişkiler kurmamızı istiyor. Pakistan'la 2 bin 500 kilometreye yakın sınırımız var. Afganistan'da barışın sağlanması bu konferanstaki liderler kadar komşuların, bölgenin ve dünyanın çıkarınadır." ifadelerini kullandı.

ABD'nin Taliban'la yürüttüğü barış görüşmelerine ilişkin açıklamalar da yapan Hikmetyar, gelinen noktanın Afganistan'ın yararına gözüktüğünü kaydetti.

Sıradaki adımın, Afganistan içindeki tüm grupların görüş birliğine varması olduğunu söyleyen Hikmetyar, "Tüm fraksiyonlarla, gruplarla ve paydaşlarla görüş birliğine varmamız gerekiyor. Aramızdaki problemleri konuşarak çözmeliyiz. Şeffaf bir bakış ve yaklaşımla inşallah bu konferansta bu konuda görüş birliğine varırız." temennisinde bulundu.

Hikmetyar, barışın sağlanmasıyla yeni bir safhanın başlayacağına da işaret ederek, "Kararlı bir hükümet kurmamız gerek. Bu hükümette tüm paydaşlardan üyeler olmalı ve hükümet milli iradeye saygılı ve özgür olmalı." dedi.

"Bölge güvenliği Afganistan'ın güvenliğine bağlı"

Konferansta söz alan eski Belh Valisi Ata Muhammed Nur, ülkede istikrarsızlığın körüklenmeye devam ettiğini belirtti.

Yıllardır devam eden iç karışıklık nedeniyle ülkede bazı gruplar arasında nefret oluştuğunu, bu nefretin her gün can aldığını vurgulayan Nur, "Afganistan'da DEAŞ'ın varlığı istikrarsızlığı körüklüyor ancak Afganistan'da güvenliğin artacağını ümit ediyorum. Ülkemizde güvenliğin sağlanmasının ardından bölge güvenli hale gelecektir. Bölgenin güvenliği Afganistan'ın güvenliğine bağlı." diye konuştu.

Ülkedeki tüm paydaşların fikir birliğine ulaşması halinde çözümün sağlanacağını söyleyen Nur, komşularla olan ilişkilerin de barışa giden yolda hayati olduğunu kaydederek, "Pakistan ve İran gibi iki İslam cumhuriyetiyle tarihten ve dinimizden gelen yakın ilişkilerimiz var ancak bölgede ilişki içinde olacağımız başka ülkeler de var. Hiçbir ülkeyle İran ve Pakistan'la sahip olduğumuz dostane ilişkiye sahip olamayız ama onlar da Hindistan ve ABD'yle kuracağımız ilişkiden dolayı bize gücenmesin." dedi.

Nur, Pakistan'la Afganistan arasındaki su problemini de iki ülkenin bir araya gelerek çözmesi, mümkün olmuyorsa İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kurumların ara buluculuğuyla barış içinde çözüme ulaşılması gerektiğini kaydetti.

"Savaş sadece Afganistan'ı etkilemedi"

Afganistan Yüksek Barış Konseyi Başkanı Muhammed Kerim Halili, barış görüşmeleri çerçevesinde yaptığı uluslararası ziyaretlerde çözümün ulusal ve uluslararası paydaşlarla konsensusun sağlanmasıyla geleceğini gördüğünü belirtti.

Afganistan'da yaşanan savaşın dünyaya yayıldığını ifade eden Halili, "Herkesin isteği, istikrarlı ve güvenli bir Pakistan. Bu savaş Afganistan'a ekonomik ve ruhsal olarak çok şey kaybettirdiyse de diğer etkisi de bölgeye ve dünyaya oldu." diye konuştu.

Halili, Afganistan'daki istikrarsızlık nedeniyle insani noktada kayıplarının her gün yaşanmaya devam ettiğini belirterek, "Uluslararası arenada tartışarak bir çözüm bulmalı, tüm bölge ülkeler ile Afganistan'daki tarafların katılımıyla siyasi bir çözüme ulaşmalıyız. Ancak çözüme ulaşmakla bitmiyor. Tüm grupların adilce parçası olacağı bir yönetim mekanizması kurmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Yönetim mekanizmasının kurulması ve istikrar için tüm paydaşların desteğinin gerektiğini vurgulayan Halili, "Bu tarz konferanslarda görüş alışverişi yapma şansını buluyoruz. Sürece katkı sunacak düşünceleri paylaşıyoruz. Çözüme ulaşmamız için ABD tarafından yürütülen görüşmelerin barış getireceğine inanıyorum. Pakistan ve Rusya tarafından atılan adımların da değerli olduğunu düşünüyorum. Dünya bize bu süreçte yalnız olmadığımızı gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER