© Müzakerat 2017 - 2021

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı’ndan, iklim değişikliğiyle mücadelede ”yeşil ajanda” vurgusu:

”Tüm dünya vatandaşlarının yeşil ajandayı benimsemesi ve hayatlarında uygulamaya başlaması gerekiyor. Hepimizin bu tehlikenin ve riskin farkında olması gerekiyor. Küçük adımlar atarak bile bu soruna büyük katkılar sağlayabiliriz”

İSTANBUL (AA) AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus MeyerLandrut, iklim değişikliğiyle mücadele bağlamında yeşil ürünlerin talep edilmesi, üretilmesi gerektiğini belirterek,"Tüm dünya vatandaşlarının yeşil ajandayı benimsemesi ve hayatlarında uygulamaya başlaması gerekiyor. Hepimizin bu tehlikenin ve riskin farkında olması gerekiyor. Küçük adımlar atarak bile bu soruna büyük katkılar sağlayabiliriz." dedi.

Büyükelçi MeyerLandrut, İstanbul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) düzenlenen "Daha temiz bir dünyada, daha iyi bir yaşamı nasıl sağlayabiliriz?" başlıklı toplantıya katıldı.

Meyer​​​​​​​Landrut, 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanması ve Avrupa'nın dünyanın ilk iklim nötr kıtası haline dönüştürülmesi için atılan adımlarla ilgili bilgiler paylaştı.

İklim değişikliğiyle mücadeleye sadece hükümetler bazından bakılması gerektiğine dikkati çeken Meyer​​​​​​​Landrut, şöyle konuştu:

"Ciddi bir iklim değişikliği ve bunun sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Dünyanın artık hastalandığının ve korumamız gerektiğinin de farkındayız. Sıcaklık derecelerini aşağı çekmek zorundayız. Bunu sadece hükümetlerden beklememek lazım. Birey ve kurumların da üzerine düşün sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor ve bu artık kaçınılmaz. Sıcaklık derecesini öyle bir seviyenin altına düşürelim ki geriye dönülmez sonuçlar doğurmasın. Dolayısıyla gezegenimizi biraz toparlamak ve iyileştirmek zorundayız."

İskoçya'nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) birçok ülkenin iklim anlaşmasını imzaladığını kaydeden Meyer​​​​​​​Landrut, şöyle devam etti:

"Paris İkilim Anlaşması'nın bize koyduğu bir hedef var o da sıcaklığı 1,5 derecenin altında tutmak. Bu bağlamda Türkiye'nin bu anlaşmayı imzalaması çok anlamlı oldu. Zirvede çok sayıda ülke bu anlaşmaya imza attı. Bu olumlu bir gelişme ama iklim değişikliğiyle mücadele için hükümetlerin sürdürülebilir programlar geliştirmesi gerekiyor."

Meyer​​​​​​​Landrut, iklim değişikliği ile mücadele bağlamında karbon salınımına neden olmayan yeşil ürünlerin talep edilmesi, üretilmesi gerektiğini dile getirerek dünya halkları arasında bu konudaki farkındalığın artırılmasının altını çizdi.

İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ajandanın önemine işaret eden Meyer​​​​​​​Landrut, "Daha az plastik yutmamıza vesile olacak ürünleri talep ederek bu mücadelede başarılı olabiliriz. Bunun için tüm dünya vatandaşlarının bu yeşil ajandayı benimsemesi ve bunları hayatlarında uygulamaya başlaması gerekiyor. Hepimizin bu tehlikenin ve riskin farkında olması gerekiyor. Küçük adımlar atarak bile bu soruna büyük katkılar sağlayabiliriz." dedi.

"Artık yemediklerinizden de sorumlusunuz"

Beslenme uzmanı ve sürdürülebilir yaşam aktivisti Dilara Koçak da küresel gıda üretiminin iklim kriziyle ilişkisine değinerek daha verimli, sürdürülebilir ve eşit bir yaşama dair bilgiler aktardı.

Koçak, gezegenin sağlığı için beslenmenin son derece önemli olduğuna vurgu yaparak "Artık yemediklerinizden de sorumlusunuz" sloganı ile atık sorununa dikkati çekti.

Atık gıdaların karbon salımına neden olduğunu ifade eden Koçak, "Özellikle plastiksiz mutfak konusunda adımlar atmak gerekiyor. Bu noktada geleneklerimiz daha çok ön plana çıkıyor. Eski alışkanlıklarımızı hatırlayarak bunu başarabiliriz." diye konuştu.







İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER