© Müzakerat 2017 - 2021

AA Genel Yayın Yönetmeni Özhan, Meclis’te ”AA’nın kadına şiddet olaylarında haber politikası”nı anlattı:

”Ajansımız, hukukun üstünlüğünü, gazeteciliğin evrensel ilkelerini ve kurumsal kültürünü özellikle benimser; haberlerinde, kişilerin hak ve özgürlüklerini, milli ve manevi değerleri bilhassa gözetir” ”Şiddet dilinden arınmış bir medyanın oluşturulması için özellikle tarafların kişiliklerinden soyutlanan nesnel dil kullanımının benimsenmesi, şiddet haberlerinin toplumsal boyutunun da asla es geçilmemesini önemli görüyoruz”

TBMM (AA) Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan, "Ajansımız, hukukun üstünlüğünü, gazeteciliğin evrensel ilkelerini ve kurumsal kültürünü özellikle benimser; haberlerinde, kişilerin hak ve özgürlüklerini, milli ve manevi değerleri bilhassa gözetir." dedi.

Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı.

AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Özhan, komisyonda, "AA'nın Kadına Şiddet Olaylarında Haber Politikası" başlıklı sunum yaptı.

Özhan, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz'ün Azerbaycan programı dolayısıyla komisyon toplantısına katılamadığını söyleyerek konuşmasına başladı.

AA'yı, "14 dilde yayın yapan, dünyanın 40 farklı noktasında temsilciliği bulunan bir basın ağı ve ordusu" olarak tanımlayan Özhan, AA'nın yayıncılıkla ayrışan noktasının, haberin kaynağındaki mesuliyeti ve sorumluluklarını yerine getirme hedefi olduğunu belirtti.

Özhan, AA'nın 6 Nisan 1920'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Kurtuluş Mücadelesi sırasında Anadolu'nun sesini dünyaya iletmek amacıyla kurulduğunu hatırlattı. AA haberlerinin, köklü kurumsal kültürün ürünü olarak abonelerine ulaştırıldığını vurgulayan Özhan, "Ajansımız, hukukun üstünlüğünü, gazeteciliğin evrensel ilkelerini ve kurumsal kültürünü özellikle benimser; haberlerinde, kişilerin hak ve özgürlüklerini, milli ve manevi değerleri bilhassa gözetir." dedi.

"Şiddet dilinden arınmış bir medya"

Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde özellikle ajansların; hız, kesinlik, kabiliyet bakımından gerçekleştirmek istediği, bunu ilkeler etrafında toparlamak gibi bir sorumluluğunun olduğunu aktaran Özhan, sosyal medya vasıtasıyla bu konuda bireylere kadar yansıyan bir sorumluluk alanının da oluştuğuna işaret etti. Özhan, "Habercilik ilkelerimiz ve Ajansımızda benimsediğimiz kadına yönelik şiddetin haber olarak nasıl kurgulanması noktasında yürüttüğümüz süreçlerin, bireysel anlamda sosyal medya platformlarındaki kullanıcılarda her zaman aynı şekilde işlenmesi çok mümkün olmuyor. Bunun da getirdiği, özellikle şiddetin adeta 'seyirlik' bir meta haline gelmesi ve geniş kavramıyla medyadaki şiddet haberlerinin sunumunun da aslında sorunun bir tarafı haline gelmeye başladığını görüyoruz." dedi.

Şiddet dilinden arınmış bir medyanın oluşması için hukuki ve etik çerçeveye riayet edilmesinin önemini dile getiren Özhan, şunları söyledi:

"Ajansımızda, mesleğe yeni başlayan arkadaşlarımızdan da başlayarak kıdem kazanan bütün gazetecilerimizle hukuki ve etik çerçevenin içselleştirilmesi maksadıyla hem mesleki hem de hizmet içi eğitimlerle bunun öneminin altını özellikle çizmeye gayret ediyoruz. Diğer taraftan şiddet dilinden arınmış bir medyanın oluşturulması için de özellikle tarafların kişiliklerinden soyutlanan nesnel dil kullanımının benimsenmesi, şiddet haberlerinin toplumsal boyutunun da asla es geçilmemesini önemli görüyoruz. 'Şiddetin detayları' diye değil, yargı sürecine odaklanılarak bunun farkındalığının oluşturulması ve yargı sonucunun bilhassa caydırıcılık ve ceza noktasındaki tarafının da özel olarak takibini yapıyoruz. Toplumu bilinçlendirecek, şiddeti önleme bilincini besleyecek içeriklerin çoğaltılmasının yine tamamlayıcı olduğuna dikkat ediyoruz."

Kadına şiddet haberlerinde geleneksel sorunlar

Özhan, kadına şiddet haberlerinde geleneksel sorunları, mağdurun olumsuz davranışlarını vurgulayıp suçu meşrulaştırmak, şiddet görselinin açık şekilde yayınlanması, ayrımcı dil kullanımı, suçun değil hikayenin vurgulanması, suçu örten detayların öne çıkarılması ile şiddetin görsel imgelere indirgenmesi olarak sıraladı.

AA'nın kadına şiddet haberleriyle ilgili ilkelerini anlatan Özhan, "Anadolu Ajansında, suçun önlenmesine, kamu düzeninin korunmasına, mağdurun hakkını almasına ve suçlunun cezalandırılmasına engel olacak yayınlardan her şekilde kaçınılır." diye konuştu.

Özhan, bu kapsamda AA'nın haberlerinde, habere konu olan olayın en yalın şekilde aktarılması, yetkililerce doğrulanmamış bilgilere; cinsiyet, ırk, yaşam şekli gibi detaylara yer verilmemesi, mağdur ve yakınlarını rencide edecek ifadelerden kaçınılması, mağdurun özel hayatı ve kişisel bilgilerinin gizliliğine dikkat edilmesi, yargı sürecini etkileyecek, teyit edilmemiş bilgilerin aktarılmaması, şüphelinin bakış açısını yansıtan, şüpheliyi koruyan ya da haklı çıkaran dilden uzak durulması, masumiyet karinesine uygun davranılması, toplumda panik, korku ve yılgınlık oluşturacak şiddet görseli ve bilgilere yer verilmemesi ilkelerine uyulduğunu bildirdi.

Özhan, AA'nın örnek haber ve görsellerini paylaştı

Özhan, AA'nın kadına şiddet konusundaki örnek haberleri ve kullandığı görselleri milletvekilleriyle paylaştı.

AA haberlerinin, olayı anlatacak şekilde kurgulandığını ve yalın bir dille aktarıldığını anlatan Özhan, "Şiddet algısını hafifletecek detaylara yer verilmez. Kadının nesneleştiren edilgen yüklemler yerine, suçu ve suçluyu vurgulayan etken dil kullanılır. Olayın ilk haberlerinde şüphelinin kimliği açık verilmez. Suçun cezasız kalmadığı haberde vurgulanır. Haberde mağdur ile yakınlarını rencide edecek detaylar kullanılmaz. Zanlının suçunu örtmeye ya da kendisini haklı çıkarmaya yönelik ifadelerine yer verilmez." bilgisini paylaştı.

AA'nın kadına şiddet konusundaki haberlerinde kullandığı görsellerden örneklere değinen Özhan, şunları kaydetti:

"Kadına şiddet olaylarına ilişkin haberlerde mağdurun kişisel bilgilerinin gizli tutulması esastır. Rızası olmadıkça görsellerde mağdurun yüzü mozaiklenir. Şiddetin sonuçlarını vurgulamak amacıyla görsellerde mağdurun yüzü rızası alınmak kaydıyla verilebilir. Şiddet içeren olayların görsellerinde kan, ceset ve bütünlüğü bozulmuş bedenin yakın plan çekimleri kullanılmaz. Ölen ya da yaralanan kişiyle yakınlarını rencide edecek yayın yapılmaz."

Komisyon Başkanı Çalık, AA'nın bir dünya markası olduğunu dile getirerek "Türkiye'nin önemli markalarından biri Türk Hava Yolları diğeri de Anadolu Ajansı diye düşünüyorum. Kadına yönelik şiddet haberlerinizdeki hassasiyetinizi gördük, teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER