A Belediyeleri İle B Belediyeleri
KONUK YAZARLARBelediyelerimizi seçerken projelerine ve önceki yönetim taktiklerine dikkat ediyor muyuz, yoksa sadece ‘ne olursa olsun bizi adamdan saymasalar da yeter ki karşı taraf hezimete uğrasın‘ mı diyoruz. Bunu iki kısımda yani A belediyeleri ve B belediyeleri şeklinde gözden geçirelim istedim kendimce… Bu belediyeleri kıyaslarken şov yapan, gösteri dünyasına hizmet eden belediyeler mi, insanlara, çevreye, diğer canlılara hizmet eden belediyeler mi asıl bizim seçim yapmamız gereken.
A belediyeleri adaylık aşamasında hangi projeleri yapacağını yazılı ve sözlü açıklamış olmakla beraber seçildikten sonra da hiç vakit kaybetmeden faaliyete başlıyorlar. O ilçeye 1 yıl gitmediğinde hangi yol neredeydi, köprü mü, alt, üst geçit mi, bu da yapılmış, şunu da yapmışlar, ne güzel olmuş, yani çeşit çeşit yenilikler. Tıpkı ilkbahar canlılığı gibi bir canlılık söz konusu. Çocukların ve gençlerin spor aktivitelerinin yapılması için park ve bahçeler, bisiklet yolları yapılıyor. Yaz kursları düzenleniyor. Kültür merkezleri ve beraberinde kütüphaneler açılıyor. Serbest zaman etkinlikleri planlanıyor. Her yaştan insanları bilinçlendirme amacıyla geziler, konferanslar ve paneller gerçekleştiriliyor. Yaşam alanlarında tüm canlılar lehine çeşitli düzenlemeler yapılıyor. Yardıma ihtiyacı olan kişi ve ailelere yardımlar yapılıyor. Hayvan barınakları kuruluyor. Ağaçlandırma ve peyzaj çalışmalarına alanlar ayrılıyor. Mesire yerleri ihtiyaçlar da düşünülerek organize ediliyor. Geri dönüşüm tesisleri kuruluyor. Bilim sanat merkezleri ve planetaryumları da unutmamak gerekir.
B belediyelerinin ilçelerinden bahsedecek olursak şahsi yenileme ve ilavenin yapılmasının dışında hiçbir farklılık ve proje göremiyorsun. Bu durum bizim için avantajlı diyebilirsiniz. Çünkü aralıklı gittiğiniz bir ilçe ise hiç yolları ve yerleri karıştırmıyorsunuz. Yıllar geçse de her şey aynı, sadece biraz daha eskimiş. Mesela Kadıköy, Şişli ya da Beşiktaş hatta oluşumu yeni olmasına rağmen Ataşehir. Yalnız bu belediyeler sokaklara çok iyi bakıyor. Devamlı yollar sökülüp tekrar yapılıyor, kaldırımlar sökülüp tekrar yapılıyor, olmadı bir daha baştan. Bir orası bir burası derken kazılmadık yer bırakmıyorlar. Hem de üst üste kaç kez. Ne arıyorlarsa? Hatta çoğu zaman bu tamiratları özellikle iş saatlerinde yapıp insanları mağdur etmekten ayrı bir keyif alıyorlar. Herkes bizi iş yaparken görsün anlayışı herhalde. Bu belediyeler sanki daha çok kendi içlerine mi çalışıyorlar ne? Yani aslında harcama çok. Hatta öyle ki üst üste borçlanıyorlar. ‘Sağ elin verdiğini sol elin görmediği‘ hadisini yanlış yorumlayıp yanlış tatbik ediyorlar. Paranın nereye gittiği, kimin kime ne verdiği meçhul. Bir de çok güzel konserler düzenliyorlar. En büyük projelerden. Hiç aksatmadıkları bir şey de her türlü kendi menfaatlerine göre şekillendirdikleri vergiler, faturalar. Kendilerine sorsan hizmetlerini ya indirimli ya da bedava yapıyorlar. Gerçekte ne kadar kazıkladıkları belli değil. En son yaşadığımız korona salgınında ki doğalgaz, su faturaları gibi.
Ne kadar artmış ve kalmış boya varsa okullara iyilik ve hizmet olarak veriyorlar sağolsunlar. İyi ki de daha önceki belediye hizmetlerinden kopyala yapıştır yapıp meslek edindirme kurslarını ilçelerinde açtılar. Güzel bir hizmet sonuçta… Hatta bu B belediyelerinden birinin başkanı kendi taraftarlarını da sergilediği performansla çığırından çıkarıp arkasından bunları ört bas etmek ve mağduru oynamak şeklinde bir televizyon programında annesiyle (artık ne kadar zamandır görüşmediyse) ağlamaklı oluyor. Farklı bir baş role imza atıyor. Aynı belediye başkanı sel oluyor, deprem oluyor kaç kişi can veriyor fakat kendisi tatillerde poz veriyor. Sonra da halkı kucaklıyor. Öyle belediyeler ki bazı kişilere olanca imtiyazları verip kendi malı gibi hazine arazilerini talan ettiriyor. Ara ara açılmış yerleri tekrar tekrar açıyor, temel atmama törenleri düzenliyor, bazen de önceki inşaatları durdurup tekrar başlatıyor. Hele bir hizmet var ki benim çok ilgimi çekmişti. Hayvanlar için rehabilitasyon merkezi açılışı. Bunun duyurusu en az 500 metrelik bir pankartla yapılmış. Uzunluğu eksik de söylemiş olabilirim. Şaşkınlığım yapılan işten ziyade duyurusu için daha fazla masraf yapılmasına tabi ki…
Meğer ne çok hizmetleri varmış. Say say bitmedi. Eminim sizin de aklınıza başkaları gelmiştir. Sizce bu belediyeler hangi siyasi oluşumlara ait. İktidar ve muhalefet olarak A ve B belediyelerini gördüklerinizden ve yaşadıklarınızdan bir değerlendirin isterseniz.
A belediyesi, bünyesinde milletine çalışanları tutan, milli ve manevi değerlerle canlılara saygı duyan, hayal gücü yüksek, uzun vadede ve kalıcı hizmeti amaçlayan iktidar partisi belediyeleri olsa gerek.
B belediyeleri projeden yoksun, çok ve boş lafla iş ürettiğini zanneden, benim bildiğim 40 yıl boyunca (bir haftada dünyada neler değişirken) bir arpa boyu yol alamadan aynı şeyleri tekrarlayan, yönetimdekilerin bilhassa kendilerinden daha az düşünenleri yakınında görevlendirdiği (aksi olursa her şey tehlikeye girer çünkü) muhalefet partisi belediyeleri.
Aslında seçimlerde oy kullanmadan önce körebe oyununda ki gibi gözümüz bağlı, partileri bilmeden sadece hizmetleri bilip değerlendirecek olsak doğru sonuca ulaşmak mümkün olacak. Devreye hizmet değil nefret girdiğinde yarınımızı da düşünmez oluyoruz galiba. Böylece kendimize kötülük, hiç hak etmeyenlere de görülmemiş iyilik yapmış oluyoruz maalesef.
Biz, geleceğimizi kaybederken layık olmayanlar neleri kazanıyorlar.
Nisa suresi 58.Ayette ‘Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.’ diye başlayan meali her şeyi ne de güzel anlatıyor. Anlayan kalplere…
İlginizi Çekebilir